
Hemşirelikte Tükenmişlik Sendromu – Sessiz Çığlığı Nasıl Durdurabiliriz?
Bir hemşirenin gözleri bazen bin cümle anlatır.
Kimi zaman bir çocuğun gülüşüyle parlar, kimi zaman sabaha karşı bir yoğun bakım nöbetinde kararır. Modern sağlık sisteminin bel kemiği olan hemşireler; zaman, sabır, dikkat, empati ve sürekli özveriyle çalışırken yavaş yavaş tükenirler. Ve bu tükeniş çoğu zaman sessiz, derinden ve görünmez bir şekilde ilerler.
Bu yazıda, hemşirelikte tükenmişlik sendromunu bilimsel verilerle, gerçek yaşam örnekleriyle ve çözümlerle ele alıyoruz. Belki de bu yazı bir başlangıç olur… Sessiz çığlıkları duymaya ve duyurmaya.
1. Tükenmişlik Sendromu Nedir?
Tükenmişlik sendromu, ilk kez 1974’te Herbert Freudenberger tarafından tanımlandı. Mesleki strese bağlı olarak ortaya çıkan duygusal tükenme, kişisel başarı hissinde azalma ve duyarsızlaşma gibi belirtilerle karakterizedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), tükenmişliği 2019’da ICD-11 kodlamasıyla tanıdı ve bir “mesleki fenomen” olarak sınıflandırdı.
2. Hemşirelikte Tükenmişlik Neden Bu Kadar Yaygın?
Hemşirelik, yüksek riskli bir meslek:
– Yoğun iş yükü
– Uzun ve düzensiz çalışma saatleri
– Yetersiz personel
– Fiziksel temaslı ve duygusal açıdan yıpratıcı bakım
– Hasta ve yakınlarından gelen baskılar
– Yetersiz takdir / ödüllendirme
– Mobbing ve yönetsel baskılar
2023 yılında Türkiye’de yapılan bir araştırmada, hemşirelerin %68’inin tükenmişlik ölçeğinde ‘yüksek risk’ grubunda olduğu gösterildi. Özellikle pandemi sonrası bu oran dramatik şekilde arttı.
3. Belirtiler: Tükenmiş Bir Hemşire Nasıl Anlaşılır?
Tükenmişlik belirtileri çoğu zaman sıradan yorgunlukla karıştırılır. Ancak birkaç hafta içinde toparlanmayan bu belirtilere dikkat:
– Kronik yorgunluk (uyuyunca geçmeyen yorgunluk)
– Sabahları işe gitme isteksizliği
– İşle ilgili kayıtsızlık / umursamazlık
– Hastaya karşı empati kaybı
– Unutkanlık ve hata yapma eğilimi
– Baş ağrısı, mide problemleri, bağışıklık düşüklüğü
– İçe kapanma, ağlama nöbetleri, depresif ruh hali
4. Tükenmişlik ve Etik Riskler
Empati kaybı yaşayan bir hemşire, bazen farkında olmadan hastasına zarar verebilir. Gülümsemeyi bırakan eller, ilacını karıştırırken hata yapabilir. Bu da hem hasta güvenliğini hem de mesleki itibarını zedeler.
Etik ikilemlerle baş başa kalan tükenmiş hemşire, kurumuna karşı aidiyet hissini yitirir ve bu durum iş bırakmalara kadar varabilir.
5. Hemşireler Ne Diyor? Gerçek Sesler
“Gece nöbetinden çıkıp iki otobüsle eve gidiyorum. Üç saatlik uykuyla sabah çocuk bakıyorum. Artık ağlamıyorum bile. Alıştım.”
– Klinik hemşiresi, 32 yaşında
“Benim yorgunluğum dinlenince geçmiyor. Sürekli eksik hissediyorum. Sanki ben yokum, sadece iş var.”
– Yoğun bakım hemşiresi, 28 yaşında
6. Peki Ne Yapmalı? Çözüm Var mı?
a. Kurumsal Önlemler
– Personel sayısının artırılması
– Gece-gündüz nöbet dengesi kurulması
– Psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması
– Mobbing politikalarının yazılı hale getirilmesi
– Başarıların ödüllendirilmesi, teşekkür kültürünün yerleşmesi
b. Bireysel Stratejiler
– Sınır koymak: İş – özel hayat ayrımına dikkat etmek
– Düzenli egzersiz ve yürüyüş
– Kendi duygu ve ihtiyaçlarını yazmak
– İzin günlerini verimli kullanmak (gerçek dinlenme!)
– Destek gruplarına katılmak
– “Hayır” demeyi öğrenmek
7. Tükenmişliği Önleyen 5 Basit Alışkanlık
- Şükür Günlüğü: Her gün bir teşekkür notu yaz
2. Mola Rutini: 5 dakikalık sessiz molalar planla
3. İş Arkadaşı Check-in: Gün içinde bir iş arkadaşına nasılsın demek
4. Dijital Detoks: Sosyal medya maruziyetini azalt
5. Küçük Zaferler Defteri: Her gün en az 1 başarıyı yaz
8. Tükenmişliğin Sonrası: Yeniden Doğmak Mümkün mü?
Elbette. Tükenmişlik bir son değil, bir işarettir. Bu uyarıya kulak verilirse kişi, hayatını çok daha anlamlı bir yöne taşıyabilir. Birçok hemşire, tükenmişliğin ardından branş değiştirerek, danışmanlık yaparak veya eğitim vererek kendini yeniden inşa etmiştir.
“Bazen düşmek gerekir. Çünkü yeniden ayağa kalkarken daha güçlü yürürüz.”
Son Söz: Yalnız Değilsin
Bu yazıyı okuyorsan… Gözlerinde o yorgunluk varsa, gece ağlayarak uyuduysan ya da sabah “bugün de mi ben?” dediysen… Bil ki yalnız değilsin.
Her tükeniş, içinde bir değişimin kıvılcımını taşır. Kendini suçlama. Yavaşla. Dinlen. Kendine sarıl.
Çünkü sen sadece bir hemşire değilsin. Sen bir insan, bir evlat, bir dost, bir sevgilisin… Ve bu dünyaya sadece başkasını iyileştirmek için değil, kendini de yaşatmak için geldin.